Bakan Bilgin’den milyonların beklediği EYT açıklaması
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki bütçe görüşmelerinde milyonlarca yurttaşı ilgilendiren Emeklilikte Yaşa Takılanlar EYT ile alakalı merakla beklenen yaş hududu koşuluyla alakalı açıklamalarda bulunuyor.
İşte Bakan Bilgin’in EYT ile alakalı açıklamalarından satır başları:
Bizim misyon alanımızda çalışma ilişkileri ilk sırada yer almaktadır. Endüstriyel ilişkilerde, emekçi-patron ilişkisi ehemmiyetlidir. Biz devlet olarak nerede duruyoruz suali Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren devlet işçilerinin hukukunu tertip edecek ihtiyatları almaya gayret etmiştir. Cumhuriyet, herkesin cumhuriyetidir. Çalışanlarını gözeten bir sosyal devlet anlayışına dayanmaktadır. Çağdaş cemiyette sendikalar en ehemmiyetli müessesedir. İşçilerin teşkilatlanması onları patrona karşı denk hale getirecek bir müessese olarak düşünülmüştür. Yasalarımız bu anlayışla işlev görmektedir. Sendikalaşmayı ehemmiyetli görüyoruz. Türkiye’de kamuda sendikalaşma oranı yüksek sayılabilir, emekçilerimizde oran düşüktür. Yüzde 14 oranı Türkiye’nin geldiği yere oldukça geri anlayıştır. Neden ufak ve orta ölçekli firmalarda böyledir. Yakalayıcı bir anlayıştır.
“Emekçilerin yanındayım”
Zirai cemiyetten gelen bir anlayıştır. Şirket rastgele bir mülkiyet vasıtayı değildir. Kamusal mesullükleri vardır. Bu anlayış mutasyonunun değişmesi gerekli. Buna karşı sendikalaşmanın önünü kalemtıraş gayreti desteklememiz gerekli. Bugünde sendiklaşan işyerlerinde teşkilatlanan emekçilere davranışlar var. Bunlar bana eriştiği zaman sendika kimliğine bakmam. İşverenini ararım arattırırım. Hukuka aykırı hangi harekât varsa üzerine giderim,kapatmak da dahil. Emekçilerin yanındayım. Hukukun artta durmak vazifemizdir. Sendikal hürlükleri genişletecek tertip etmelere lüzum var. Patronların iş kolu müraacatında keyfilikler var. Oranlara bakıyor ve teşkilatlanamaz diye ya da teşkilatlanabilir diye iş kolu farklılığı yapıyor. Bizim tanımladığımız işyerine biz onu tayin edeceğiz. Buralarda sendikalarımızın yanında duracağız. Geçtiğimiz yarıyılda kamu emekçileri ismine yaptığımız toplu kontratları barış içinde asıllaştırdık. İmza Attığımız oran neyse enflasyon farkını verecek biçimde kumpasladık. Yemek fiyatları çok düşüktü. 55 liraya çıkardık. 51 lira vergi dışı kalan ölçüyü. Bir Hayli şeyde müdahale ettik. Doğalgaz vs desteklerine kadar yine kumpasladık. Kamu çalışmalarına yaptığımız çalışmanın içinde ehemmiyetli maddeler vardı. 3600 ek gösterge sorununu çözeceğimizi kayıt altına aldık. Meclisin istemiyle kapsamlı tertip etme yapıldı. 4 iş grubuna içeriyordu 6 milyona yakın orana çıkardık. Bu son senelerdeki en köklü sosyal çalışma tertip etmesidir.
Minimum fiyat
Geçen yıl enflasyon sayıları ehemmiyetsiz hale getirdi. Aritmetik olarak topladığımız yüzde 80 üzerinde bir çoğalış yaptık. Enflasyon karşısında minimum fiyatın gerçek bedeli gerilemiştir. Görüşmeler başladı. Sendikalarımız ve bizim oturduğumuz üçlü masada görüşmeler devam ediyor. Geçen yılda yaptırmıştım. Geçtiğimiz ay başında araştırma yaptırdık. Vasati yüksek çıktı. 8 bin lira üzerinde çıktı. Patron temennisi 7 bin lira çıktı. Minimum fiyat dışında fiyat alan emekçilerin 7 bin çıktı. Minimum fiyatlı çalışan yüzde 38. O da küçümsenecek sayı değildir. Minimum fiyat tertip etmesi yalnızca minimum fiyatlıları ilgilendiren bir mevzu değildir. Ciddi bir tertip etme yaptığımızda tam fiyatlıların aldıkları fiyat seviyeyi değişikleşiyor. Minimum fiyat politikayı aynı zamanda değişik fiyatları tertip eden tesir yaratmaktadır. Minimum fiyatı en alt fiyat diye belirliyoruz, üstteki fiyatı tertip ettiğinin görülmesini ifade etmek isterim.