Cambridge Econometrics’den Türkiye raporu: Enflasyonu düşürücü tesiri olabilir

Cambridge Econometrics, Türkiye’de güneşderi elektrik yapım maliyetinin gaza göre yüzde 50 daha düşük olduğunu bildirdi.

Cambridge Econometrics tarafından hazırlanan, “Türkiye’de Fosil Yakıt Maliyetleri ve Enflasyon” başlıklı rapora göre, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın küresel enerji krizini derinleştirmesiyle rekor kıran fosil yakıt maliyetleri, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hayat pahalılığı ve enflasyon çoğalışına neden oldu.

Türkiye’de mayıstan bu yana reelleşen enflasyonun yüzde 20’si fosil yakıt maliyetlerinden kaynaklandı.

Dolar paritesindeki yükselişin de tesiriyle, elektrik maliyetleri son 12 ayda yüzde 102, gaz yüzde 145 ve eriştirme sektöründe yakıt maliyetleri yüzde 182 arkasıydı.

Türkiye’nin harcayıcıları gözetmek için oluşturduğu sübvansiyonlara bağlı olarak elektrik maliyetlerindeki çoğalışın enflasyona tesiri yüzde 3 seviyesinde kalırken, söz mevzusu sübvansiyon meblağı 300 milyar liraya erişti. Bu sayının 2023’te daha da çoğalması bekleniyor.

Rapora göre, Türkiye, fosil yakıt maliyetlerindeki yükselişin yol açtığı fatura çoğalışını, yenilenebilir enerji kapasitesindeki gelişmeyi süratlendirerek hudutlandırabilir.

Bu kapsamda senenin ilk yarısı haysiyetiyle yenilenebilir kaynakların elektrik yapımındaki hissesini takribî yüzde 50’ye çıkaran Türkiye, bu alandaki güçlü gelişmesini sürdürerek enflasyon düşüşüne de katkı sağlayabilir.

Türkiye’de güneşderi elektrik yapım maliyetinin gaza göre yüzde 50 daha düşük olduğu belirtiliyor. Türkiye’de şu anda güneş ve kara rüzgar santralinin megavatsaat maliyeti sırasıyla 64 ve 44 dolar olarak hesaplanırken, bu sayı natürel gaz kaynaklı yapımda megavatsaat başı 128 dolara karşılık geliyor.

Rüzgar ve güneşe geçişin süratlendirilmesi doğru seçim

Raporun yazarı ve Cambridge Econometrics İdareyici Ekonomisti Carl Heinemann, “Türkiye’nin fosil yakıt ithalatına bağımlılığını eksilterek rüzgar ve güneş enerjisine geçişini süratlendirmesi hane milleti, sanayi ve ekonomisini değişken enerji maliyetlerinden gözetmek için doğru bir seçim oldu.” ifadesini kullandı.

Buna karşın Türkiye’nin fosil yakıt ithalatına bağımlılığının ülke ekonomisini negatif etkilediğini belirten Heinemann, şunları kaydoldu:

“Türkiye’de yenilenebilir enerjinin halihazırda güçlü olan hissesinin artırılması, elektrikli erişim ve yararlı ısınmanın yaygınlaştırılması enflasyonu düşürücü bir tesir yaratabilir. Bu vaziyet ekonomi, hane milleti ve firmalar üzerinde daha az yük oluşturarak ülke için enerji talep güvenliği sağlayabilir. Yeni kurulan rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinde maliyet megavatsaat başına gaz enerjisinin yarısı kadar olduğundan, rüzgar ve güneş enerjisine müteveccih yardımın devam etmesi ve genişletilmesi, uzun vadede elektrik maliyetlerini düşürme potansiyelinin yanı gizeme hane milletinin fosil yakıtlar için değişken küresel piyasa maliyetlerine maruz kalmasını eksiltecektir.”