Çocuk istismarıyla suçlanan Sadullah Alagöz’den iddialara sert tepki

Çocuğa istismar yargılamasıyla soruşturması devam eden iş adamı Sadullah Alagöz’ün avukatı, bir açıklama yayınlayarak müvekkili hakkındaki iddialara cevap verdi.

17 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunduğu için hakkında soruşturma açılan iş insanı Sadullah Alagöz cephesinden hakkındaki yargılamalara cevap geldi.

“Yabancı tebaalı bireyin kötülesi”

Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun kaleme aldıkları kitaptaki iddialar sonrası gözlerin çevrildiği Sadullah Alagöz cephesinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Müvekkilimi ve müvekkilim üzerinden gönül verip hizmet ettiği Adalet ve Kalkınma Partisi’ni hedef alan, saptırmalarla dolu, palavra haberlere karşı meşru ve cezai operasyonların başlatılması emeliyle zorunlu yerlere müracaat etilmiştir. Yabancı tebaalı bir kişi, ikamet izni alabilme emeliyle, müvekkilime tamamı gerçek değil ve yardımsız kötülelerde bulunmuştur.

“Soruşturma devam etmektedir”

Mevzu ile alakalı olarak, karşı tarafın iddialarının tamamı ispatlarımızla tek tek çürütülmüş olup halihazırda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma devam etmektedir. Soruşturma dosyasının devam etmesi müvekkilin kabahat işlediği yahut bahsedilen iddiaların reel olduğu anlamına gelmemektedir. Soruşturmanın emeli, suçlamaya değer bir kuşkunun olup olmadığının tespit edilmesidir

“Adalete olan inancım bütündür”

Soruşturmanın temel prensiplerinden biriyse, yapılan soruşturmanın kural olarak saklı olarak yürütülmesidir. Saklılık kararı alınmış olan bu dosya hakkında gerçek değil bilgiler kapsayan ve müvekkil üzerinden politik açıdan hırpalama kampanyası emeliyle yapılan bu haberlerle alakalı cezai ve meşru mercilere müracaat etilmiştir. Adalete olan inancım bütündür.

“Hesap vermeleri gerekmektedir”

Unutulmamalıdır ki, bu biçimde müvekkilimi ve müvekkilimin gönül vererek hizmet etmiş olduğu Adalet ve Kalkınma Partisi’ni karalayan ve haksız, gerçek değil isnatlarda bulunan şahıslar da Türk Ceza Kanunu kapsamında kabahat işlemektedirler ve her birinin kanun çerçevesinde cezai yaptırımı bulunmaktadır. Müvekkilim hakkında böylesine fütursuzca ve reel dışı olguları isnat edenlerin, müvekkilimin, onur, şeref ve saygıdeğerliğine bu biçimde saldıranların da kanun ve adalet önünde hesap vermesi gerekmektedir.”