Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan cuma hutbesinin bu haftaki mevzusu açıklandı. Cuma namazı için camiye gidecek olan yurttaşlar, her hafta farklı bir mevzuyu ele alan Cuma hutbesi mevzusu nedir sorusuna cevap aranıyor. Diyanet hutbe mevzu başlığını “Rabbimizin En Kıymetli İtimadı: Çocuk” olarak duyurdu. İşte 16 Aralık 2022 Cuma hutbesi mevzusu ve bütün metni… Muhterem Müslümanlar! Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle emrediyor: “Öğreniniz ki, mülkleriniz ve çocuklarınız birer sınav sebebidir ve büyük mükâfat Allah katındadır.” Okuduğum hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz s.a.s şöyle emrediyor: “Çocuğunun senin üzerinde hakkı vardır.” Aziz Müminler! Çocuklarımız, Cenâb-ı Hakk’ın bizlere bahşettiği kıymetli bir itimattır. Onlar, yaşamımızın neşesi, yuvamızın faydayıdır. Ailemizin umudu, geleceğimizin güvenceyidir. Onun içindir ki çocuklarımızı sağlıklı bir aile etrafında, sevgi ve hoş terbiyeyle yetiştirmek öncelikli görevimizdir. Onları her türlü umursamama ve istismardan gözetmek, dini, ahlaki, meşru ve insani sorumluluğumuzdur. Kıymetli Müslümanlar! Maalesef çocuklarımızla alakalı vicdanlarımızı derinden yaralayan haberlerin öne çıktığı bir gündemin içerisindeyiz. Ne acıdır ki, dejenerasyonun, nezaketi ve hukuku kaybetmenin, vicdansızlığın kıymetini en fazla çocuklar ödüyor. Bir yanda yaşanan savaşların ve felaketlerin, sığınmacı kamplarının ve yoksulluğun; değişik yanda umursamama, istismar ve insanlık dışı tavırların en büyük mağduru çocuklar oluyor. Bu mağduriyetlerden biri de “ufak yaşta konutluluklar”, “çocuk konutlulukları”, “çocuk gelinler” gibi ifadelerle gündeme gelen fazlalıklardır. Bedelli Müminler! Kız çocuklarını, aile kurma sorumluluğuna sahip olmadan konutluluğa zorlamak ve bunu İslam dininden hareketle yasallaştırmaya çalışmak, büyük bir günah, ağır bir vebaldir. Bu yanlış tutum ve söylemin İslam’ın konutluluk kavrayışıyla hiçbir ilgisi yoktur. Çocukların emeğinin, vücudunun, geleceğinin istismar edilmesi, insanlığın iflas ettiğinin bir göstergesidir. Nerede, nasıl, ne zaman olursa olsun ve kim tarafından yapılırsa yapılsın, çocukların umursamama ve istismarı, usla, vicdanla ve terbiyeyle bağdaşmayan, insanlık dışı bir eylemdir. Çocukları mağdur eden, onların geleceklerini karartan hiçbir söz ve tavrın bahaneyi ve meşruiyeti olamaz. Bir çocuğun yaşamını karartmak, insanlığa ve vicdana karşı işlenebilecek en büyük cürümdür. Hem Yüce Allah hem de insanlık önünde hesabı verilemeyecek ağır bir suçtur. Kıymetli Müminler! Çocukların ufak yaşta evlendirilmesi ve çocuk istismarı hadiselerinin yüce dinimiz İslam ile anılması ve Müslüman kimliğinin yaralandığı bir sürece dönüştürülmesi asla kabul edilemez. İslam’a göre kadın ve erkek hem duygusal ve fiziksel, hem de ruhsal ve zihinsel olgunluğa ulaşmadan, aile kurmanın anlam ve sorumluluğunu algı edecek rüşt yaşına gelmeden evlendirilemez. Çünkü konutluluk için sadece ergen olmak yeterli değildir. Ergenlik biyolojik bir süreçtir. Konutluluk ise reşit olmayı gerektirir. Nitekim ülkemizde konutluluk yaşının asgari sınırı on sekiz olarak yasalarla tanımlanmıştır. Başta anne-babalar olmak üzere herkesin konutluluk yaşı ile alakalı sınırlara riayet etmesi hem dini bakımdan zorunlu bir tavır hem de ailede kalıcı huzur ve mutluluğu sağlamanın en temel koşuludur. Aziz Müslümanlar! Allah’ın itimadı olan yavrularımız, vicdan ve acıma mevzusunda insanın ve cemiyetin en hassas terazileridir. O halde, yarınlarımızın ümidi olan çocuklarımıza karşı sorumluluklarımızın algısında olalım. Onların eğitimlerine, psikolojik, sosyal, kültürel gelişimlerine, dini ve ahlaki ahlaklarına özen gösterelim. Çocuklarımıza müteveccih her türlü umursamama ve istismara karşı hep beraber gayret edelim. Çocuk istismarı gibi son derece hassas bir mevzuyu bilinçaltı mesajlarla İslam ve Müslümanlarla ilişkilendirmeye çalışanlara karşı da kurnaz olalım. Unutmayalım ki insanlık, çocukların güven ve huzurunu temin etmedikçe asla iyiliğe ulaşamayacaktır. Hutbemi Kur’an-ı Kerim’de bize öğretilen şu dua ile tamamlıyorum: “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle.”