Milli askeri gemiler yeni ihracat başarısı kovalıyor
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz: – “Özellikle İSME sınıfı korvet, Malezya tarafından da oldukça hoşlanılan, kendini kanıtlamış bir platform ve ön tasarıya çıkan projelerden biri. İbre azıcık daha Türk tarafına döndü gibi gözüküyor”
Türk korunma sanayisi bünyesinde geliştirilen ve ehemmiyetli ihracat galibiyetlerine imza atan askeri gemiler, Malezya’da bunlara bir yenisini ilave etmeye hazırlanıyor.
Türk korunma sanayisi firmayı STM Korunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ, Asya-Pasifik Bölgesi’nin en geniş çaplı korunma fuarlarından Langkawi Beynelmilel Denizcilik ve Havacılık Fuarı’nda LIMA 2023 askeri denizcilik çözümlerini sergiledi.
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, Anadolu Ajansı muhabirine, hem fuara hem de yapılan görüşmelere ait değerlendirmede bulundu.
Türk korunma sanayisinin 18 işletme ve büyük bir ağırlıkla fuara katıldığını belirten Güleryüz, kendilerinin de Malezya’da takip ettikleri işleri ve potansiyeli dikkate alarak deniz projelerine ağırlık verdiklerini söyledi. Güleryüz, 2010 ve daha evvelinden beri değişik projelerle alakalı görüşmeler yürüttüklerini ifade etti.
Gördükleri alakanın kendilerine coşku verdiğini vurgulayan Güleryüz, su üstü platformlarını ve Malezya için de çok uygun olduğunu düşündükleri STM500 denizaltısını tanıttıklarını, coşkulu ve hareketli bir fuar geçirdiklerini anlattı.
Güleryüz, Malezya Deniz Güçlerinin emin alanlarda acil de sayılabilecek lüzumları bulunduğuna işaret ederek, bu ülkenin gemi spektrumunu eksiltebilmek ve idame süreçlerini uzun vadede çok daha fazla basitleştirebilmek gibi bir yaklaşım içinde olduğunu dile getirdi.
STM olarak İSME sınıfı korvetlerin ilk 4’ünün inşasında Deniz Güçleri ile birlikte çok ehemmiyetli rolleri bulunduğuna dikkati sürükleyen Güleryüz, İ sınıfı fırkateyni yaşama geçirdiklerini, Ukrayna için de gemi inşasına devam ettiklerini bildirdi.
Güleryüz, Malezya’da LMS kıyı muharebe gemisi projesi olarak adlandırılan bir ihale sürecinin sürdüğünü anlatarak, şöyle konuştu:
“Özellikle İSME sınıfı korvet Malezya tarafından da oldukça hoşlanılan, kendini kanıtlamış bir platform ve ön tasarıya çıkan projelerden biri. İbre azıcık daha Türk tarafına döndü gibi gözüküyor. Burada bir hayli şirketimiz var. STM olarak biz de bu ihalede olsun veya bundan sonraki faaliyetlerde Malezya Deniz Güçlerine destek verebilmek için ciddi potansiyel olduğunu düşünüyoruz. Malezya’dan alınacak bir işle birlikte çok daha büyük bir potansiyele fırsat açılacağını düşünüyoruz. Denizaltı modernizasyonunu konuşuyoruz. LMS olsun, başka ihaleler var, Sahil Güvenlik Komutanlığının lüzumları var. Onlara müteveccih de bugüne kadar çok yoğun biçimde değerlendirmeler yapmayı muvaffak olduk. Sarihçesi gördüğümüz alaka da biz son derece mutlu ediyor ve ümitler veriyor bir tarafta.”
– “İki ülkeye de yeni kapılar açılacak”
Ukrayna’da teknoloji transferini de kapsayan bir kontrat imza attıklarını belirten Güleryüz, arkadaş ve bağlaşık ülkeleri yukarıya sürükleyebilecek yaklaşım sergilediklerini söyledi.
“Emelimiz hakikatinde burada tek bir ihale almak değil. Kendilerine de bunu söylüyoruz. Biz gemi satmak için burada değiliz. Malezyalı kardeşlerimizle uzun süreli bir işbirliği oluşturalım, gemileri birlikte inşa edelim yaklaşımındayız.” diyen Güleryüz, STM’nin kurulduğundan bu yana askeri denizcilikte yerli katkı hissesinin artırılması, ekosistemin askeri gemi inşa sektörüne geçim sağlayabilmesi, buna uygun mahsuller verebilmesi için yoğun faaliyet yürüttüğünü, Malezya için de bunu önerdiklerini dile getirdi.
Malezya sanayisini, askeri denizciliğe yapım yapabilecek, sistem-alt sistem üretebilecek seviyeye getirebileceklerini düşündüklerini vurgulayan Güleryüz, şunları kaydoldu:
“Kasvetlerimiz, her zaman bize bir ambargo uygulanıyor. Kendimiz geliştirmeye çalışıyoruz ama arkadaş ve bağlaşık ülkelerle ne kadar iç içe bu işleri yapmayı muvaffak olabilirsek bizim de Türkiye olarak alabileceğimiz sistemler olabilir. Burada üreteceğimiz gemilerle üçüncü ülkelere satış olasılığı çıkabilir. Bunu Malezya ile birlikte yapacağımız çok uzun vadeli ve iki tarafın da avantajı olabilecek bir işbirliği olarak görüyoruz. Malezyalılarla birlikte iş yapmak bizim de seçim edeceğimiz ve bizi de mutlu edecek bir şeydir. Görüşmelerimiz o güzergahta ilerliyor ve karşı taraftan da o sıcaklığı seziyoruz. Yapılan görüşmeler sonrasında devamını da getireceğiz ve her iki ülkeye de yeni kapılar açılacak diye ümit ediyoruz.”