Müslüm Gürses anısına “Baba Dostları” platformu: Unutmadık, unutturmayacağız
Aramızdan 2013’te bölen Arabesk müziğinin ustası Müslüm Gürses ve eşi Muhterem Nur’un hatıralarını yaşatmak emeliyle ‘Baba Arkadaşları’ adlı bir platform kurduklarını açıklayan yakın aile arkadaşları, çalışmalarını Kültür ve Turizm Bakanlığı’na iletti.
Kültür ve Turizm Bakan dayanakçısı Ahmet Misbah Demircan’nın İstanbul’daki makamında asıllaşan programa, Müslüm Gürses’in 40 senelik yakın arkadaşı ve platformun başkanı Muhteşem Candan, başkan yardımcıları Suzan Yücel ve Yılmaz Tunç ile resim sanatçısı rejisör Ali Eşitmez, eğitimci sanatçı Çilem Duman ve Ahde Vefa Platform başkanı Nuran Kırlak ile ailenin manevi oğlu Taner Akkuş da katıldı.
“Kumpaslı Anma Programlarla Anıları Yaşatılabilir”
Bakan dayanakçısı Demircan: “Bu ziyaret benim için çok kıymetli. Müslüm Gürses; tüm halkımızın gönlünde taht kurmuş duruşu, şahsiyeti kişiliği ve özellikle de maneviyat yüklü duygularını bizlere yansıtabilen bir sanatçımız. Tüm sanatçılarımız için aynı şeyi söylemek olası hakikatinde ancak, Müslüm Gürses bu duyguyu daha derinden yaşayan ve dinleyicilerine de bunu aktarabilen biriydi. Bu minvalde sanatçımız ile alakalı yapılacak her proje bedellidir. Nasihatim odur ki, kendisini anma programları yapılsın. Bu olanakla da hoşlananlarını ve kendisine gönül verenleri, senede bir kere de olsa bir araya getirilsin. Müslüm Gürses felsefesini Z kuşağı ile gelecek jenerasyonlara aktarmanın en hoş yolu, onu layıkıyla anmak ve anılarını da yaşatmaktır. Bu vesileyle burada bulunanlar başta olmak üzere, tüm Müslüm Gürses hoşlananlarını bu anlamlı çalışmalarından dolayı tebrik ediyorum. Kumpaslı anma programlar yaparak sanatçımızın anıları yaşatılabilir. Bizler de bu vesileyle anlamına ve emeline uygun olan her projenin yanında oluruz.” Vurgusunda bulundu.
“Unutmayacağız, Unutturmayacağız”
Müslüm Gürses’in piyasaya sürülmemiş şarkılarından oluşan ‘Mahzendeki Şarkılar 3’ albümünü hayata geçiren ve sanatçının 50 senelik aile arkadaşı plakçı Muhteşem Candan: “Müslüm Gürses çok değişik bir insandı. Tanıdığım günden son soluğunu verdiği saniyeye kadar hep değişik oldu. Bazısının mukadderatında zengin bir aile çocuğu olarak doğmak varken, bazısının da muhtaç bir ailenin çocuğu olarak doğmak ve yokluk içinde gelişmek vardır. Çocukluğundan beri yaşadığı travmalar onun daha sonraki senelerde acı dolu şarkıları seslendirmesinde etken olan en ehemmiyetli etmen olmuştur. Acıyı yaşadığınız zaman anlatabilirsiniz, keza mutluluğu da öyle, tüm duyguları yaşamadan anlatamazsınız. Güçlükleri hissetti ve sırası geldiğine şarkılarını sezdirdi. Gürses ailesinin hatıratını yaşatmak ve gelecek jenerasyonlara aktarmak benim manevi görevimdir ki, bunun için elimden geldiğince bu hizmetin önünde olacak ve öbür baba arkadaşlarına da liderlik edeceğim. Ailenin bulunduğu kabirlikteki mezara müteveccih yapılan yetkisiz sahiplenmeler, gerekse de şahsiyet haklarına müteveccih yapılacak muhtemel negatifliklere karşı gayret etmek için ailenin avukatı hukukçu Onur Şahin’in de yardımlarıyla taşın altına elimizi koyduk. Özellikle de tüm telif haklarına rağmen de ailenin yasal mesullüklerini de üstlenmiş bulunuyor ve bu sebeple icap edecek tüm haklarımızın korunmasına müteveccih yasal çabamızı sonuna kadar sürdürmeye de kararlıyız. Tüm bu sebeplerle aile ismine bir platform kurduk ve ismini de “Baba arkadaşları” koyduk. Böylece o hoş insanları unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu vesileyle anlamlı bu yaradılışın mimarı Taner Akkuş kardeşim başta olmak üzere Nuran Kırlak, Yılmaz Tunç, Suzan Yücel ve tüm baba arkadaşlarına ayrı ayrı teşekkür ederken, bizleri makamında konuk eden bakanımız sayın Ahmet Misbah Demircan’a şükranlarımı talep ediyorum.”
“Müslüm Gürses Felsefesini Yaşatmak İstiyoruz”
Muhterem Nur’un “Keşke oğlum olsaydı” dediği, manevi evladı Taner Akkuş: ”Müslüm Gürses’in şarkıları dinlendikçe onun gibi yaşayanların, onun gibi düşünenlerin “Müslümcülük Felsefesi” denilen bir yaşam kültürünü ortaya çıkardı. Bu felsefe hakikatinde Müslüm Baba’nın şarkılarında anlattıkları ve onun beden dilinden ortaya çıkan bir yaşam biçimiydi. Bu sebeple manevileştirilmiş duyguları aşka entegrelemek ehemmiyetlidir. Aşk onun için de çok ehemmiyetliydi. Beğenilen, âşık olunan insan kendisinin de bir şarkısında söylediği gibi “tarifi ihtimalsiz hoşluk” taşır. Kaldı ki, manevi annem Muhterem Nur hanımefendi ile aralarında yaşadıkları pak ve berrak aşkın tarifinde dahi kandırma, aldatma ve yolda vazgeçme yoktur. Son senelerde artan boşanma hadiselerine ve aile içi şiddet vakalarına bakıldığında Müslüm Gürses felsefesinin aile içi bağlarındaki yaşam normları olan ahlaki etik kıymetlerin ve aile içi sadakâtin ehemmiyetini de ortaya çıkarır. Gözlemlerimize göre bu vaziyet hakikatinde psikoloji alanının mevzusu ki, sanatçı ve hayran ilişkisi, dünyada hiçbir sanatçıda görülmemiştir. Bu nazar ile, Anadolu topraklarının saf yaşantısını metropol şehirlerdeki kültürle entegrelemek ve Aşık Yunus Emre ile Mevlana gibi büyük ekollerin vazgeçtiği sevgi ve müsamaha mirasını hayatın normal akışıyla birleştirerek, gelecek jenerasyonlara aktarmak emelli bir yaradılış kurduk. Büyük emeklerle kastedilmiş olan bu mevzuya ait üst düzey ehemmiyetli bir hayli adla istişare ederek kurulan bu yaradılışa tüm baba arkadaşlarını bir çatı altında toplayarak, büyük bir aile olmanın da gereğini yapmaya, beraber bu ekolü yarınlara taşımaya davet ediyoruz. Anlamlı bu büyük projeye liderlik yapan Muhteşem Candan abimize teşekkür eder ve hoş vicdanı ile dinleyip bizleri konuk eden sayın bakanımız Ahmet Misbah Demircan’a saygılarımı sunuyorum.” diyerek, laflarını bitirdi.
“Müslüm Ağabeyin Bendeki Yeri Dolmayacak”
Resim sanatçısı rejisör Ali Eşitmez:”Kendisinin fotoğraflarına sürüklerken veya kendisi ile alakalı projelerin testisini yaparken öyle bir naif karakterle yanaşırdı ki, emeğin karşılığını sektörümüzde almamış olmasına karşın, karşısındaki bireyin alın teri kurumadan hakkını ziyadesiyle teslim ederdi. Çok erken hakka teslim ettiğimiz baba sanatçı Müslüm Gürses, hakikatinde gelecek jenerasyonlara aktarılmasını amaçladığı bir çok projeleri vardı. Özellikle de son klibinin hazırlığını yaptığımız bir zamanda kaybettik kendisini. Çok üzüldüm. Andırdıkça da beraber geçirdiğimiz çok kıymetli zamanları yâd ediyorum. Sanat camiasında böyle bir üsluba sahip, sevgi ve kardeşlik esasına dayalı bir yaşam felsefesi sürdürmek neredeyse güçtür. Rakamları çok az olan iyiler hep iyi atlara binip gittiler. Onlara selam olsun. Bu sebeple anılarını yaşatmak emelli geliştirilen bu yaradılışı çok doğru buluyorum. Hayattayken değeri bilinmezler genelde vefatından sonra akla kazançlar. En azından hayat felsefeleri bizlere ve yarınlara servet kalır. Bu serveti taşıyacak ve hoşlananlarını bir çatı altında toplayacak bu yaradılışı düşünerek hayata geçiren; başta Taner Akkuş kardeşim olmak üzere, pek değerli abim ve ustam Muhteşem Candan, kıymetli ablam Nuran Kırlak ve yol dostum opera ve caz sanatçısı Çilem Duman’ı tebrik ediyorum. Sayın bakanımız Ahmet Misbah Demircan beye de konukseverliği için çok teşekkür ediyorum” açıklamasını yaptı.
Eşi eşi görülmemiş bir hayranlık
Ahde vefa platform başkanı Nuran Kırlak: “Müslüm Gürses hayranlarına değinmem gerekirse; Müslüm Gürses’in seksen-doksanlı senelerde dinleyici kitlesi artan dinç tabanda rakamca artmalar akabinde fanatikleşmiş olduğunu gördük. Sanatçı ile hayranları arasında öylesine büyük bir sevgi bağı kurulmuştur. Müslüm bey bu bağı taşırken kendisine olan bağlılığı aşk, sevgi ve bağlantıyı us almaz etkileşimle muvaffak oldu. Hoşlananları, sevgilerini kendisine şiddet görünümlü duygularla gösterse de O’ her zaman “sevgidir meşrebimiz bizim.” dedi. Müslüm Gürses’in hayranları onu vefatından sonra da beğenmeye ve kendisinin bulunduğu Zincirlikuyu kabirliğinde bulunan mezarını ziyarete halen de devam ediyor. Baba arkadaşları hemen hemen her hafta Pazar günleri kabirlikte bir araya geliyor ve bu buluşmalarında toplanarak hasret gideriyor. Her gün bir çok hayranı da kabirdeki mezarın çiçeklerini arınıyor ve muhtemel bir negatifliklere karşı da mezar da nöbet yakalıyor. Sene dönümü olan her 3 martta Anadolu’nun her yerinden gelenleri karşılamak, konaklamaları ve konuk edilmeleri mevzusunda ihtimaller oluşturmak hedefleyen çalışmalar var. Bu sebeple başlatılan bu yaradılışı çok doğru buluyorum. Biz de Ahde Vefa olarak her zaman bu platformun yanında olduğumuzu söylemek istiyoruz. Bu vesileyle de projenin mimarı, politik danışmanımız Taner Akkuş’u kutluyorum. Projenin liderliğini yaparak kadirşinas arkadaşlığını gösteren, Muhteşem Candan beyi de tebrik ediyorum. Bu programda katkısı olan başta sponsorumuz iş adamı Dilaver Ablak, Tülay İncegül, Fatma Çiçek Geyik, Tuğba Koç Koldaş, Derya Yılmaz, Ali Eşitmez, Çilem Duman, Yılmaz Tunç, Suzan Yücel Gül Gürsel Altınöz ve Güler Demirhan’a katılımları için çok teşekkür ederim. Ayrıca bizleri konuk ederek onurlandıran Kültür ve Turizm Bakan destekçimiz sayın Ahmet Misbah Demircan’a da hürmetlerimizi talep ediyorum.” Biçimindeki laflarını noktaladı.