Sözcü yazarı Ege Cansen’den altılı masanın ekonomi programına şok eleştiri: Yapmayın Allah aşkına

Lafçı yazarı Ege Cansen, altını masanın ekonomi programın kendisini ümitsizliğe sevk ettiğini yazdı. Sıcak para siyasetine dönüleceğini belirten Cansen, “Biz bu filmi daha evvel gördük” dedi.

Altılı masanın ortak uzlaşma metninde yer alan ekonomi başlığı müzakere mevzusu oldu.

2 binin üzerinde taahhütlerin olduğu metinde ekonomiye dair yapılacaklar, Lafçı yazarı Ege Cansen’i hayal kırıklığına uğrattı, daha doğrusu hiddetlendirdi.

“Dolar 12 liraya inecek” başlıklı yazısında Ulus İttifakı’nın ekonomi modelini değerlendiren Cansen, merakla beklenen buluşmanın ekonomi sunumunu DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Siyasetleri Başkanı İbrahim Çanakçı’nın yaptığını yazdı.

Güzel gelmedin sıcak para

Babacan’ın has adamlarından olduğunu söylediği Çanakçı’nın sunumundan “gevşek idare” modelinin seçim edileceğini belirten Cansen, yazısında modele ait sert tenkitlerini sıraladı:

“Çanakçı Babacan diye okuyun ne yazık ki Ulus İttifakı’nın beni ümitsizliğe sevk eden daha doğrusu hiddetlendiren bir kur siyaseti izleyeceğini beyan etti. Özet olarak TL’yi kısa vadede sıcak para IMF? girişleriyle değerlendirmeyi tasarlıyorlar. Bu sayede hem ulusal kazancımız sabit maliyetlerle senede %5 kadar çoğalıp, beşinci senenin sonunda takribî %30 gelişecek başka bir deyişle 1.3 katı olacak hem de “şahıs başına ulusal kazanç” dolarla ifade edilirse %100 çoğalacak başka bir deyişle 2 katına çıkacakmış.

Sanayiciler nasıl rekabet eder?

“Popülasyon çoğalışı sıfır olsa dahi” böyle bir şey ancak TL’nin dolar karşısında %54 değerlenmesiyle olasıdır 2 bölü 1.3 denktir 1.54. Bunun bugünkü karşılığı, cari maliyetler/maliyetlerin aynı kalmasına karşın, dolar kurunun 12.20 lira olması demektir. Böyle bir kurla 600 milyar dolarlık ihracat niyeti meblağ mı? İthalat ve cari sarih ne olur? Sanayiciler ve tarımcılar yurt içinde ve yurt dışında yabancı ülke işletmelerine ve üreticilerine karşı nasıl rekabet eder? Bu sualin yanıtı sanayide “yüksek katma değerli mülkler” üretim ederek, tarımda da “bereketliliği” artırarak diye verilse doğru olur mu? Yapmayın Allah aşkına!

Biz bu filmi daha evvel gördük

AKP 2002 sonunda iktidara geldiğinde önünde işleyen bir ekonomik sistem buldu. Enflasyon bir sene içinde %69’dan 2001 %30’a 2002 düşmüştü ve düşmeye devam ediyordu. İzleyen senelerde tüm dünyada kader arkadaşımız Arjantin dahil anapara akımları sayesinde enflasyonlar düştü, GSYH’ler gelişti. Devrin Başbakanı Erdoğan, Babacan’la beraber 2008 senesinde 2009 krizinden hemen evvel “6 sene içinde şahıs başına ulusal kazancı 3’e katlayıp 10 bin doların üstüne çıkardık” diye böbürlendi. Ben de bu hesap yanlıştır; hem sabit TL hem de sabit dolarla World Bank Constant Dollar hesaplar yaptım, çoğalış yalnızca %45’tir, diye yazdım. Bu da Türkiye ekonomisinin klasik performansıdır, ortada bir fevkaladelik yok, dedim. Aradan 14 sene geçti, sabit maliyetlerle çoğalmasına karşın, şahıs başına kazanç hâlâ 10 bin doların üstüne çıkamadı. Zira cari kurla yapılan hesap, TL değer kaybedince ters çalıştı.

“Kalıcı kurtulmanın yolu cari sarihi küçültmektir”

Ben yazmaktan siz de okumaktan usandınız ama tekerrür etmeye zorakim. Senelik %10 dolar faiziyle borç alarak yola devam edemeyiz. Bundan kalıcı olarak kurtulmanın takati cari sarihi, hadi fazla vermek demeyim ama, küçültmektir. Bu, TL’yi değerlendirerek olmaz.”

Ege Cansen’in yazısının tamamını okumak için tıklayın